it's the final countdown

9 Mayıs 2008 Cuma

disgrace...

icince insanlıgından uzaklasanlardan tiksiniyorum. midem agzıma kadar geliyor, yogun bir basınc olusuyor , agzımı acsam belkı rahatlayacagım. ama yapmıyorum yerımden kalkıp suratlarına birden bosaltmıyorum agzımı. olumu meze yanında tuketen, alay konusu haline getiren pek sevgili ekabirler, size olan nefretim giderek buyuyor ve bulantım da cekilmez bir hal almaya baslıyor. iceride ya da bana gore dısarıda oturanlardan nefret ediyorum, kotu insanlardan nefret ediyorum, social pressure olmadan sivilize edilmemis hallerine donen ve hakkaten sefil ve acınası bi portre olusturan tum sacmalıklardan kurtulmak istiyorum. sevgili iceridekiler ya da bana gore dısardakıler gidip buldugunuz en dik yalıyardan kendınızı asagıya bırakınız.
evet evet kesinlikle hayvan ve insan arasindaki cizgi inanilmaz ince, inanılmaz hassas, ve ben bugun bunu gordum, asılması o kadar kolay olan bu cızgı asıldıgında dısarıda kalan ıcın, gozlemci statusunde olan ıcın araf misali, bir belirsizlik, gidecegi yonu secememe hali. katletme ya da katledilme...
bugun aklımda belıren ulkeler belcika ve hollanda, bakalım onumuzdeki gunler ruhsal akıbetime dayalı ne tur bir degisiklik getirecek ulkeler uzerınde.

neyse ruhsal profilim bu haldeyken sosyal profilim daha bir baska tabii. ne de olsa adapte olma zarureti icindeyiz, doalyısyla haleti ruhiyeni sosyalizasyonuna dogrudan endekslersen olmaz sekerim. bir emekci olan ben dunyanın tum iscileri birlesin falan demiyorum elbet ya da katı olan her seyin hızla buharlastıgından da bahsetmiyorum , ama sistemi ya da cark falan donuyorsa donerken yarattıgı esintiyi hissetmeye basladıgımı da inkar edemeyecegim. ve evet sistem icinde emegini sattıkca zihinsel kapasiteni de bir bakıma durduruyorsun. yorgunluk dusunmeyi engelliyor, uykuyu tetikliyor. giderek sungerlesen bir beyni onunuze sunuyor. korkuyorum. cok korkuyorum sevgili marx , come and help me !
bir an once kacasım var buralardan, ama 2009 agustostan once imkansız gıbı , ahhh, icim cekildi. neyse yazın brussels and france azıcık da olsa ruhumu ferahlatır.
si yu

Read more...

7 Mayıs 2008 Çarşamba

vicious circle




etrafta yanan polisler var orada burada catılarda duvarlarda, devletcegezim canım ve de cigerim kutsal vazife objectlerini kasınızı yara yara gozunuzu oya oya her yere afis etmis. hay allah. neyse bu durumda ben polis gunune bir katkım olsun istiyorum - in between cok oldu polis haftası geceli ama etkilerini idrak edebilmem ve yazıya dokebilmem tambelligimle ilgili----ve bugunu george michael gunu ilan ediyorum.


basliga vicious circle yazmısım hani sey gibi bizimkiler dizisi, bazen de ferhunde hanımın fatih ureklestigi bilmem kac bin bolum olan diziler gibi. bası sonu yok. hep bi muallak pek bi kısır. kısırım kısırısın kısırız. aslında tek duzeligi, strictly defined olanı, ya da verileni hap hap yutulanı dismantle ettikce kadınlasmıyoruz kısırlasıyoruz. kadınlıgı da red ediyoruz. haller, hikayeler, donup dolasıp yeni haller ve yeni hikayelere sevk ediyor bizi reflectively. neyse ben polislerime yerimi yurdumu koruyanlarıma george micheallarıma geri donecek olursam ...


code decode bakalim, altmetni okuyalim, gozune gozune sokulan narsist yapının psikanalizine bakıp bodoslama ortulu siddet, narsizim = overmasculen compensation = erkeklik, fetih, oteki= kadından cok faglesen, kısırlasan....




neyseeee banksy is a genious....

Read more...

İzleyiciler